İstanbul ve Londra arasında gidip gelen ve çalışmalarını sürdüren Tamer Nakışçı kendisini disiplinler arası bir tasarımcı olarak tanımlıyor. Nakışçı'nın başlıca hedefi tasarım dünyasında yeni perspektifler geliştirmek. Tamer Nakışçı’ya göre tasarlanmış bir obje bile yorumlanmaya ve dönüştürülmeye açık olmalıdır; öyle ki her bir birey söz konusu objeyle kendi yöntemleriyle etkileşeme geçmelidir. İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun olan Nakışçı, lisans yıllarında FIAT’ın son derece prestijli bir konsept tasarım laboratuarına katılmak üzere Milano’ya davet edildi ve bu deneyimi sayesinde duyguların ve anlatının tasarım üzerindeki önemli rolünü kavradı. Ancak bunların da ötesinde, üretmek için duyduğu isteğin kökeninde çocukluk yıllarında babasının marangoz atölyesine yaptığı ziyaretler vardır. “Herkes gittikten sonra atölyeye girerdim ve makinelerin altında duran kesilmiş tahta parçalarıyla bir şeyler yapmaya çalışırdım” diyor Nakışçı. Nakışçı Dwell dergisinin yükselen yıldızı olarak öne çıkarken, cam üzerinde ilk çalışmalarını yaparak Nude tasarımcıları arasında yerini aldı.